Pazar, Şubat 16, 2014

Pazar. Pazar.

Bir süredir pazara gidemiyordum. İçimde ve buzdolabımda büyük boşluk yaratıyordu bu. Köy yumurtası almak istiyordum, mahallenin tek marketi Şok'ta en küçüğü 15'lik pakette fabrika çıkışlı yumurta almaya direniyordum. Kahvaltıdan önce gitmeye karar verdim, hem sabah yürüyüşü olurdu.

İlk durağım Bolulu teyze. Köy yumurtası, manda sütünden süzme yoğurt ve sepet peyrini, keçi sütünden tulum peyniri. Tereyağı evde var, daha bitmedi, teşekkürler.

Enginar çıkmış. Kerevizle aynı tezgahta olması tuhaf ama dayanamadım, aldım.

Havuç, pancar, brokoli, yerli muz, kiraz domates, bahçedenmiş roka. Oysa dur Nokta, yanlız yaşıyorsun unutma! 

Çıkıştan önce son durak yeşillik satan teyze. Evde var ama limonların yanına maydanoz atmasına hayır diyemedim. Israr etse tüm tezgahı alabilirdim. O kadar zayıfım karşısında. Kimbilir kaç yaşında, ekmek peşinde...

Hazır gelmişken yandaki markete de uğrayıp, çantamı biraz daha ağırlaştırdım. Sonra hızla döndüm eve. Basit bir ziyafet hazırladım kendime. Şükrettim hayatın verdiklerine...


Hiç yorum yok: